Yayın Detayları: Cumhuriyet Sürdürülebilir Yaşam Eki, 28 Mayıs 2013
Doğa Derneği’nin Damocracy*
İnsiyatifi ile organize ettiği Dünya Nehirler Konferansı Güney Amerika’da Amaxon
Xingu nehri, Arjantin’de Mapuçi nehirleri, Ortadoğu’da Dicle, Afrika’da Turkana Gölü kıyısında yaşayan
ve büyük barajlara karşı mücadele edenleri bir araya getirdi.
“Devletler çözüm
üretmiyor. Ulus devletlerin
söylediği büyüme, kalkınma ölüm demek.
Biz yaşamı savunmalıyız.
Devletler büyük değişikliklere izin vermeyeceklerdir. Onların koyduğu sınırların dışına çıkmalıyız.”
Moira Millan (Mapuçi Halkı Lideri)
Xingu (Şingu)
Yiyeceklerinizi nereden alıyorsunuz? Bakkaldan, marketten, pazardan?
Onlar nehirden alıyorlar.
Nerede yaşıyorsunuz? Apartman dairesinde, şehirde?
Onlar nehirin kıyısında yaşıyorlar.
Nehirde yıkanarak temizlenip arınıyorlar.
Nehrin sesini dinleyerek uyuyorlar.
Doğadaki kutsal ruhlara saygı duyuyor,
ölülerini nehir kıyılarında sonsuz yolculuğa uğurluyorlar.
“Brezilya hükümeti bizim yaşam tarzlarımıza son vermek istiyor. Bunu demokratik hükümet adı altında yapıyor. Yaşam tarzlarımızı ve doğayı korumak için mücadele ediyoruz ve edeceğiz.” Megaron Txucarramae (Amazon Kayapo Kabilesi Şefi)
Onların nehirler ile ve genel olarak doğa
ile kurdukları ilişki farklı. Doğa
üzerinden, nehirler üzerinden varlık elde etmek istemiyorlar. Bu yüzden hükümetin verdiği parayı
reddediyorlar. Nehirleri onlar
için dünyada satın alabilecekleri herşeyden daha güzel. Doğaya, nehirlerine teşekkür ediyor ve
onları kendilerini korudukları gibi koruyorlar.
Amazon Kayapo yerlisi Mayalu, herşeyin
ruhu olduğunu ve doğanın bir sahibi olduğunu söylüyor. “Doğadaki kutsal ruhları rahatsız
ederseniz, tepki verirler ve bunların karşısında insan acizdir” diyor.
Mayalu’nun büyük amcası ormanda bir ruh ile konuştuğunu, ruhun kendisine beyaz
insan ormanı yok ettiğinde çok yağmur yağacağını, rüzgarların çok sert
eseceğini ve herkesin çok mutsuz olacağını haber verdiğini anlatmış.
Kayapo yerlilerinin kutsal nehri Xingu
(Şingu) üzerine dünyanın en büyük üçüncü barajı olan Belo Monte inşa
ediliyor. Belo Monte’yle birlikte
Brezilya hükümeti Amazon’un büyük kolları üzerine yirmi yıl içinde 60-70 baraj
kurmayı planlıyor. Tek başına Belo
Monte barajı 20 bin ile 40 bin arasında insanı yerinden yurdundan edecek. Megaron bu barajın Brezilya’ya mı yoksa başka ülkelere mi elektrik
sağlayacağını ve hangi mütahitlere para kazandıracğını bilmediklerini
söylüyor. Barajların kim için
yapıldığını ve nasıl fayda sağlayacağını sorguluyor. Acı çektiklerini, mücadele sırasında ölen ve yaralananların
olduğu fakat torunlarının acı çekmesini istemedikleri için kararlılıkla
mücadeleye devam edeceklerinin altını çiziyor.
Mapuçi Toprakları
Mapuçi halkı 12 bin
yıllık bir geçmişe sahip ve hep aynı topraklarda yaşamışlar. Ulus devletler Şili ve Arjantin’in
çizdiği sınırlar nedeniyle bölünmüşler.
Sonra topraklarından akan nehirlerin üzerine barajlar yapılmaya
başlanmış ve bu sefer topraklarını terk etmek zorunda kalmışlar. Göç edenler şehirlerde yaşıyorlar. Toprakla ve doğayla bağları azalınca kültürlerini
unutmaya başlamışlar. Moira’nın
anneannesi hala o bölgede yaşıyor.
Kültürlerinin bir parçası olan doğa ile konuşan kutsal şarkıları,
türküleri Moira’ya öğretmiş. Mapuçi
geleneğine göre bu kutsal şarkıları yalnız kadınlar söyleyebiliyor.
“Ortada bir pasta var. İster kapitalizm olsun, ister komünizm bu pastayı bir bıçak ile keserek dağıtıyor ve eşitsizlik yaratıyorlar. Biz Mapuçiler bu pastadan pay istemiyoruz. Çünkü içindeki malzemeleri istemiyoruz. Biz başka bir pasta yapmak istiyoruz. Tüm sistemi yeniden gözden geçirmezsek mücadele imkansız olur.” Moira Millan (Mapuçi Halkı Lideri)
Nehirlerin
kimisi hızlı, kimisi yavaş akar, bir kısmı taşlara çarpa çarpa ilerlerken
kimisi toprak ve kumun üstünde sessizce kayar. Bu nedenle her nehrin bir
şarkısı olduğuna inanıyorlar. Moira
dört çocuğu ile nehir kıyısında yaşıyor.
Çocuklarına nehirin şarkısını dinlemeyi ve bu şarkıyı söylemeyi
öğretiyor. Evleri yedi barajın
tehditi altında ve suların altında kalacak. Moria’ya göre üzerine baraj yapılması demek nehirleri
susturmak demek. “Nehirlerin sesi
susturulduğunda halkların da sesi susturulur” diyor ve ekliyor “Barajlar çok
tüketen yeni bir yaşam tarzını diretiyor. Tüm sistemi yeniden gözden geçirmeden
mücadele imkansız. Barajlara
direnen Mapuçi’leri devlet terörist ilan ediyor. Çünkü, Arjantin’de yasalar
yasal izin ile çalışan şirketlerin kalkınma uygulamalarına karşı çıkanları
terörist kabul ediyor. Bu büyük haksızlık gösteriyor ki devletler bir çözüm
üretmiyor ve büyük değişikliklere izin vermiyorlar. Tek umut halkların bir
araya gelmesi”.
Dicle, Yusufeli, Çoruh, Munzur ve Diğerleri
Kayapo yerlilerinin barajlara karşı
verdiği cesur mücadeleyi Hasankeyf’liler bu kadar açık yürütmüyor veya
yüretemiyor. Doğa Derneği’den
Dicle Tuba Kılıç, yaptıkları anketteki “Ilısu barajına karşı mısınız?” sorusuna yüzde 70 Evet dendiğini fakat
Hasankeyf halkının şartlardan dolayı sesli olarak düşüncelerini ortaya koymaya
çekindiğini anlattı. Peki
Türkiye’de diğer büyük baraj projelerine karşı etkin ve dinamik bir hareket var
diyebilir miyiz? Ülkemizde
HES’lere karşı mücadele yürüten yerel halklar, neden Yusufeli, Çoruh gibi büyük
baraj projelerine karşı sessiz kalıyor? Megaron, Mayalu, Moira’nın mücadelesinin,
Solaklı Vadisi’nden Murat, Fırtına Vadisi’nden Vatandaş Mustafa, Şenöz’lü
Gürgen Nine’nin mücadelesinden farkı yok.
Büyük barajlara ve HES’lere karşı farklı coğrafyalarda yürütülen
mücadelede halklar biraraya gelerek ortak davranıp, birbirlerini destekleyebilirler.
Nehirler Özgürce Akmasa Yaşam Olmazdı
Güven Eken, “su boşuna akar” sözünün ne kadar yanlış olduğunu söyledi ve su
aktığı için yaşadığımızı hatırlattı.
Yaşamın olması için suyun varlığı yeterli değil. Yaşamsal öneme sahip su döngüsü olmasa
ve bu döngünün önemli bir parçası olan nehirler özgürce akmasa dünyada yaşam
olmazdı. Nehirlerin akmasını engelleyerek yaşamsal öneme sahip pekçok döngüyü
bozan, binlerce insanı yurdundan eden, hayvanların, bitkilerin yaşam alanlarını
yok eden, pekçok canlıya mezar olan, baraj göllerinden yayılan metan gazı ile küresel
ısınmayı artıran barajlar “temiz enerji” sağlıyor diyebilir miyiz?
* Damocracy
İnsiyatifi, barajlar temiz enerji üretir mitini yıkmak için mücadele edenleri
bir araya getiriyor. Bu
mücadelenin belgesel filmi için adres:
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=vnMD4e6nLms
